Benim Kiracım Bir Köpek!!!

-Kiraya vermeyi düşündüğünüz ev için arıyorum. Görüşmemiz mümkün mü acaba?
-Tabi görüşebiliriz, yalnız ben şu an il dışındayım ve saat 16.00 gibi Adana’da olabilirim. Siz nerede iseniz isterseniz ilk oraya geleyim görüşelim.
-Tamam Uğur Bey. Ben aslında annemin evindeyim. Annemin oturduğu apartmanın altında da bir kafe var, orada görüşebiliriz. Hem annem de sizinle tanışmak istiyor.

Hikaye bu görüşme ile başlamıştı. Tarif edilen adrese geldiğimde tekrar arayan hanımefendinin numarasını çevirdim. Hemen aşağı iniyoruz doktor bey, annem yaşlı o yüzden biraz gecikebiliriz dedi. Kafede uygun bir masa bulup uzun süredir boş olan evimin müstakbel kiracısını beklemeye başladım. Biraz sonra kollarına girdiği annesini yavaşa yavaş oturduğum masaya doğru getiren bir bayan ve yanlarında sarı sayılacak kadar açık renk saçları, maviye çalan gözleri ve kollarında dövmeleri ile pek biz Türklere benzetemediğim bir bey belirdi. Ben ayağa kalkarak hafif bir baş selamı verdim. Göz göze geldik. Randevulaşan kişiler olduğumuza kanaat getirerek aynı masa etrafında hep beraber oturduk. İsminin Pınar olduğunu söyledi bayan. Kuşadası’nda küçük bir otel işlettiklerini artık annesi ile aynı şehirde oturmak istediklerini bu sebeple kiralık ev aradıklarını, ilanımı internette gördüklerini söyledi. İlanda soy ismimin ‘’Ünaldı’’ olması annesinin dikkatini çekmiş. Annesi yıllar önce ilçemiz Kuzgun Mahallesinde öğretmenlik yapmış. Öğretmenliği sırasında bir düğün vesilesi ile Emelcik Köyüne gelmiş. Köyde tanıştığı insanlarla sık sık görüşür olmuş. Kuzgun’dan ayrıldıktan sonra başka yerlerde de çalışıp emekli olmuş. O gün bu gündür ne Kuzgun’da geride bıraktıklarından ne de Emelcik’teki tanıdıklarından hiç haber alamamış. Pınar Hanım benden bahsedince bu ev sahibi ile ben de tanışıp eski tanıdıklarımı sormak istiyorum diyerek kendisi de görüşmeye gelmek istemiş.

Buluşma sırasında hep Pınar Hanım konuştu ve sorular sordu bana. Ara sıra annesi lafa girip bana köydeki tanıdıklarını ve onların akıbetlerini soruyordu. Yanlarında bulunan eşim diyerek tanıttığı kişi çok az konuşarak bizi dinledi. Tüm dikkatim annesi ve müstakbel kiracım ile yaptığım pazarlıkta idi. Pınar Hanımın eşine ara sıra gözüm takılıyordu, sanki bizi hiç anlamıyor gibi davranıyordu. Onun bu hali bende yabancı olabileceği izlenimi edindirdi. Hem pazarlık yapmadı hem de hiç konuya girmedi. Ara sıra evet hayır gibi kısa cevaplarla bize katıldı. Kuşadası taraflarından gelecek olmaları, kollarındaki dövmelerin çokluğu ve fiziki görünüşü bende yabancı olduğu izlenimini iyice kuvvetlendirdi. Kısa bir pazarlıktan sonra evi kiracı olarak tutmaya karar verdiler. Bir miktar kapora verip gerisini eşyalarını getirip eve yerleşecekleri gün verebileceklerini, kira kontratını ise o gün karşılıklı olarak imzalayabileceğimizi, ayrıntılar konusunda anneleri ile görüşebileceğimi söyleyip anlaşarak ayrıldık mekandan.

Taşınacakları gün yaklaştığında kira kontratını hazırlamak için işe koyuldum. Pınar Hanımın adını kontrata yazmak ve sürekli bir bayanla muhatap olmak yerine eşini yazayım kontrata bu daha şık olur diye düşündüm. Ama eşinin adını bilmiyordum. Hemen Facebook ‘a danıştım! Pınar Hanımın adını yazdım ve sayfası çıktı. Hakkında kısmına tıklayınca gördüm ki: ‘’Bendis Kalbis’’ ile evli yazıyor. Hemen arama çubuğuna ‘’Bendis Kalbis’’ yazdım ve bu kez o günkü yanında olan beyefendinin resmi çıktı. Tamam dedim, adam zaten yabancı, adı da Yunan adına benziyor, zaten de Kuşadası’ndan geliyorlar, o zaman buldum ismini dedim. Kira kontratına bilgileri özenle doldurdum. Kiraya veren kısmının altına imzamı atıp kiralayan kısmına da ‘’Bendis Kalbis’’ yazdım ve imzalayacağı yeri hazırladım. Şimdi artık geri kalan peşinatı almak ve kontratı imzalatmak kalmıştı!!!

Anahtarları taşınmalarından birkaç gün önce annesine bırakmıştım. Beklenen gün geldiğinde aradım ve şu an evinizdeyiz, buyurun hem imza atalım hem de peşinatın kalanını verelim dedi Pınar Hanım bana. Hazırladığım kontratı da alarak vardım kiralık evime. Taşınma işlemi devam ediyordu. Pınar Hanıma kontratı uzattım ve kendisi yerine eşinin imzalamasını, çünkü kontratı onun adına düzenlediğimi söyledim. Kontratı alarak imzalatıp getireyim dedi ve içeri girdi. Az sonra içerden birkaç kişinin kahkaha ile güldüğünü duydum. Pınar Hanımın eşi elinde benim kontrat ile dışarı çıktı ve gayet güzel bir Türkçe ile bana ‘’ Uğur Bey, kiranızı bizim köpekler ödeyecek’’ dedi. ‘’ Nasıl yani’’ deyip gevelemeye başladığımda ‘’ Kontratı bizim köpeklerin adına düzenlemişsiniz, bizim köpeklerden birinin adı Bendis, diğerinin adı ise Kalbis. Siz evi onlara kiraya vermişsiniz, bakın burada öyle yazıyor’’ dedi gülerek. ‘’Ama Pınar Hanımın ve sizin profilinizde öyle yazıyor, siz yabancı değil misiniz, ben de o yüzden öyle şey ettirmiştim’’ dedim mahcup bir ifade ile.

Pınar Hanımın eşi elini cebine attı, nüfus cüzdanını çıkararak bana doğru yöneldi:’’ Bakın ben Türküm, adım da Yavuz, Kayseriliyim, inanmazsanız bu da kimliğim’’ dedi kahkaha ile. Tam o anda içerden- tanımadığım, sonradan Pınar’ın teyzekızı olduğunu öğrendiğim- bir bayan gülerek çıktı. ‘’İyi ettiniz doktor bey, bunlara kaç kere bu köpeklerle bu kadar içli dışlı olmayın dedim dinletemedim. Bunlara iyi bir ders verdiniz’’ diyerek bana teşekkür etti. Meğerse çok sevdikleri köpekleri için Facebook hesabı açmışlar ve her ikisi de bu hesaplara kendi fotoğraflarını koymuşlar. O günkü mahcubiyetimi unutamam dostlar. Dünyada belki de ilk kez evini bir köpeğe kiralayan ev sahibi olmuştum. Onun için dikkat edin, her sosyal medya hesabında yazan ismi gerçek sanmayın!!!

1,567 total views, 2 views today

Bir cevap yazın