İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Buradan ilan ediyorum ki İYİ Parti iktidarında ilk iş olarak, ülkemizi uçurumun kıyısına sürükleyen, milletimizi yokluğa mahkum eden bu düzeni değiştireceğiz. Kimse merak etmesin, eskiye dönmeyeceğiz” dedi.
İYİ Parti, 2. Olağan Kurultayı’nı ‘Millet Bizi çağırıyor’ sloganıyla Altınpark Anfa’da yapıyor. Kurultaya özel olarak Z kuşağını da hedefleyen ‘Benim sıram, benim zamanım’ isimli rap şarkı hazırlandı.
Kovid-19 önlemleri kapsamında seyircisiz yapılan kurultayın düzenlendiği alana delege, görevli ve gazeteciler dışında kimse alınmadı.
Seçim öncesi konuşma yapan parti lideri Meral Akşener şunları söyledi:
Aziz milletim, bu partiyi biz kurmadık. Bu partiyi siz kurdunuz, İYİ Parti sizindir. İYİ Parti ezilenlerin, horlananların partisidir. İYİ Parti özgürlük diyenlerin, huzur diyenlerin, mutluluk diyenlerin partisidir. İYİ Parti milletin kendisidir.
Biz rahat uyuyalım diye, teröre göğsünü siper eden Mehmetçiğe selam olsun! Biz hastalanmayalım diye, pandemiyle gece gündüz mücadele eden sağlık çalışanlarımıza selam olsun!
Türkiye’yi 2. Dünya Savaşı’ndan koruyan, Kore’de Türk’ün kudretini dünyaya gösteren, Akdeniz’in ortasında, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurduran, Kardak’a bayrağımızı diktiren, terörist başını Suriye’den çıkartıp, kapı kapı gezdiren, Türk dış politikası terk edildi.
Burası atamızdan bize miras kalan Türk devleti. Bu gerçeği her birinize bir bir öğreteceğiz. Ya öğreneceksiniz ya da ilk koyulan sandıkta gideceksiniz.
Bir ülkede adalet yoksa, bereket olmaz. İş insanı, sanayici yatırım yapmaz, yapamaz. Yabancı yatırımcı gelmez, gelemez. Kalkınmanın önüne bariyerler örülür. İşsiz sayısı artar. Emeklinin, işçinin, memurun maaşı kuşa döner. Gençler hayal kuramaz, umudunu yitirir. Sayın Erdoğan, bunların hepsi oldu, milletimiz bunları tüm çıplaklığıyla yaşıyor.
İktidardakilere sesleniyorum, milletimizin feraseti yüksektir ama aynı zamanda, o yüksek ferasetli milletin, bileği kalın, tokadı serttir. Milletimiz düşmanlıktan, ayrışmadan, nefret söyleminizden artık bıktı. Siz görmeseniz de bu sabırlı milletin sabır taşı artık çatlamak üzere. Günü geldiğinde öyle bir tokat yiyeceksiniz ki ne olduğunu kendiniz de anlamayacaksınız, şaşıracaksınız.
Sayın (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan ülkeyi içine soktuğun durumu beğeniyor musun? Milletimize reva gördüğün bu tablodan memnun musun? Bütün bu tabloya baktığımızda, dönüp gençlerimize ne diyeceğiz? “Bugünü kaybettik, bari yarını kurtaralım” diyorum. Sen yine oralı değilsin. Beceriksiz damadının aklıyla, şakşakçı saray danışmalarının lafıyla, iş görmeye çalışıyorsun. Söyler misin sayın Erdoğan, gençlere ne diyelim?
Atatürk, “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” diyerek Türk gençliğine özgüven ve umut verdi. Peki sen gençlerimize ne verdin Sayın Erdoğan? İşsizlik verdin. Umutsuzluk verdin. Bunalım verdin. Sordular gençlere: Türkiye dışında yaşamak ister misin? Yüzde 62’si ne dedi biliyor musun? “Evet” dedi. Hem de geri dönmemecesine… İşte gençlerimize verdiğin armağan. İçinde nefes alamadıkları, ait hissedemedikleri bir Türkiye… Sen gençlerimize kocaman bir hapishane verdin Sayın Erdoğan!
Eğitim, kaç üniversite açtığın değil kaç üniversite mezunu genci hayata katabildiğindir. Eğitim, bir ticari sektör değil, devletin milletine sağlaması gereken en temel hizmettir. Eğitim, İzmit’in küçük bir köyünden çıkan memur çocuğu Meral Gürer’i, devlet okullarında okuyarak bugün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’liğe taşıyan sistemdir.
İktidara geldiklerinde otomobil alınabilen parayla, bugün ancak 3 tane yeni model telefon alınabiliyor.
Geçim derdindeki vatandaşın üzerine çay atmayacağız, attırmayacağız. Siyasette de, ticarette de rekabet olacak. Ama kimsenin hakkı, kimseye yedirilmeyecek. KPSS’den yüksek puan alan gençlerimizi, mülakatta eleyen kayırmacılığa asla müsaade etmeyeceğiz. Gençler, arkalarında onlara engel olan değil, önlerindeki engelleri kaldıran, dağ gibi bir devletin varlığını hissedecek.
Bu millet, bu ucube sistemi hak etmiyor. Milletimiz sözlerine güvendi, destek verdi ama artık damadın yalanları milletin gerçeklerini saklayamıyor. İşte bu yüzden Türkiye’nin dört bir yanından, bir ses yükseliyor. Millet bizi çağırıyor. Diplomasiden ekonomiye, eğitimden üretime, işsizlikten borçlara, boşaltılan hazineden, vatan evlatlarını ortada bırakan kayırmacılığa kadar, bütün bu keşmekeşin ve çilenin çözümü belli, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem…
Bugün buradan ilan ediyorum ki İYİ Parti iktidarında ilk iş olarak, ülkemizi uçurumun kıyısına sürükleyen, milletimizi yokluğa mahkum eden bu düzeni değiştireceğiz. Kimse merak etmesin, eskiye dönmeyeceğiz. Eskinin yanlışlarının tekrar edilmediği, vesayetin olmadığı, hakimiyetin gerçekten milletin olduğu, demokrasinin tam ve kamil olarak uygulandığı, 21. yüzyıl Türkiyesi’ne yakışır bir sistemle, milletimizi buluşturacağız. Tam bağımsızlık, itibarlı uluslararası ilişkiler demektir. Bunu sağlayacak, Türkiye’ye kaybettiği itibarını yeniden kazandıracağız. Türkiye’nin menfaatleri söz konusuyken bile, ona buna atarlanmayı diplomasi zanneden anlayışa son vereceğiz.
Yol haritamız eksiksiz şekilde hazır. Devlet nasıl yönetilirmiş, dosta düşmana göstereceğiz.
1,004 total views, 1 views today