DANIŞTAY’DA HAKİMLER VAR

Prusya Kralı Büyük Friedrich, Potsdam Ormanları’nda gezinirken bir değirmenin bulunduğu tepenin yanındaki durur ve değirmeni satın alınmasını ve yerine muhteşem bir saray yaptırmak ister.
Değirmenin sahibi bulunur ve arazinin değirmenle birlikte satın alınmak istendiği söylenir. Ama değirmenci teklifi kabul etmez.
Değirmenci kralın huzuruna çıkarılır.
Kral, değirmenciye “Arazine saray yaptırmak istiyorum” der ve değerinden kat be kat fazla paralar önerir.
Fakat değirmenci satışa razı olmaz.
Kral sinirlenir ve “Sen benim Prusya Kralı Friedrich olduğumu bilmiyor musun yoksa?” diye sert çıkar.
Değirmenci “Biliyorum. Biliyorum. Senin kral olduğunu biliyorum. Ama ben de bu değirmenin ve arazinin sahibi Sans-Souci’yim” yanıtını verir.
Kral “Madem benim kim olduğumu biliyorsun, o halde zorla alabileceğimi de biliyor olmalısın. Bakalım o zaman ne yapacaksın? Benim binlerce askerim var. Senin kimin var?” der.
Değirmenci tarihe geçecek şu sözü söyler:
“Berlin’de hakimler var. Ben de onlara güveniyorum.”
Kral bu cevap üzerine şu ünlü sözü söyler:
“Hiçbir güç, hiçbir iktidar, kral dahi olsa adaletten üstün değildir.”
Kral İkinci Friedrich bu yel değirmeninin Prusya Krallığı devam ettikçe korunmasını ister ve onun daha altında olan tepeye sarayını diker ve adını da “Sans-Souci Sarayı” koyar.
Şimdi gelelim bu hikayeden çıkarmamız gereken derse:
Hukuk insan içindir. Kadınlar arası ayrımcılığa neden olan, anayasal eşitlik prensibine, din ve vicdan hürriyetine aykırı olan Ayönergenin ilgili maddesinin iptaline ve astsubay olan müvekkilimin eşinin orduevine baş örtüsü ile alınmaması işleminin iptaline karar verilmesi insan hakkı mücadelesi için tarihi adımdır. Karar ektedir. Saygı ve sevgi ile.

1,860 total views, 2 views today

Bir cevap yazın