Tarih bir milletin hafızasıdır. O hafıza silinirse, kimliğimiz de yavaş yavaş silinir. İşte bu yüzden Karaisalı gibi köklü bir geçmişe sahip olan ilçenin, kendi tarihine sahip çıkması hayati önem taşır. Özellikle Kurtuluş Savaşı’nda önemli bir direniş üssü olan Karaisalı’nın, Kuvayi Milliye ruhunu yaşatan şenlikleri yıllardır yapılmıyor. Oysa bu şenlikler, sadece geçmişi yad etmek değil, aynı zamanda geleceğe ilham vermek demektir.
Bir zamanlar Karaisalı’da Kuvayi Milliye Şenlikleri, halkı bir araya getirir, milli mücadele kahramanlarını onurlandırır, genç kuşaklara tarih bilinci kazandırırdı. Sadece bir eğlence değil, bir bilinç etkinliğiydi bu. Mehter marşlarıyla yankılanan sokaklar, halk oyunlarıyla coşan meydanlar, kahramanlık türküleriyle dolan yürekler… Her biri bizi biz yapan değerleri hatırlatırdı.
Bugün, geçmişle bağ kurmak her zamankinden daha önemli. Zira gençlerimizin büyük kısmı, yaşadığı coğrafyanın tarihsel derinliğini bilmiyor. Oysa Karaisalı, Adana’nın ötesinde, Anadolu’nun kurtuluş destanına mühür vuran yerlerden biridir. Kuvayi Milliye’nin karargâhıdır. Bu yüzden, bu topraklarda yeniden Kuvayi Milliye Şenlikleri düzenlenmelidir.
Bu şenlikler, Karaisalı’nın yalnızca geçmişini değil, geleceğini de aydınlatacaktır. Kültürel turizm canlanacak, esnaf kazanacak, gençler sahneye çıkıp yeteneklerini sergileyecek. Ama en önemlisi, Karaisalı halkı yeniden aynı ruhla, aynı duyguyla bir araya gelecek.
Karaisalı’nın tarihi yalnızca kitaplarda değil, meydanlarda, türkülerde, yüreklerde yaşamalı. Bu ruhu yeniden canlandırmak hepimizin görevidir.
Unutmayalım: Tarihi yaşatmak, sadece geçmişe saygı değil, geleceğe borçtur. Karaisalı, bu borcu ödemeye hazır olmalı. Kuvayi Milliye Şenlikleri yeniden başlamalı. Çünkü tarih, hatırlanmazsa tekrarlanmaz; unutulursa silinir.
419 total views, 1 views today

Muhabirliğin yanı sıra topluma katkı sağlamayı amaç edinmiştir.