İyi ki doktor olmuşum !!!

Üniversite sınavına gireceğim yıl tercihim Endüstri Mühendisliği bölümü olacaktı. İlk basamak sınavından iyi bir puan almıştım. O yıllarda Türkiye’de ilk özel üniversite olma unvanına sahip Bilkent Üniversitesi başarılı öğrencilere burs sağlayarak kendi bünyesine katmaya çalışıyordu. Bana da bir davet mektubu yollamış ve ilk tercihlerimde yer vermem şartıyla burs vereceğini, okullarının mühendislik bölümlerinde ücretsiz okuyabileceğimi, yurtlarında ücretsiz kalabileceğimi ve üstüne üstelik de her ay cebime de hatırı sayılır bir harçlık koyacaklarını taahhüt ediyorlardı.
Ben de babama artık yük olmadan eğitim hayatımı tamamlamanın daha doğru olacağını düşünmeye başlamıştım.
12 Eylül öncesi meydana gelen terör olaylarında zamanın Adana’da en büyük tekstil fabrikalarından biri olan Teksa Tekstil Fabrikasının müdürü, aynı zamanda babamın da amcaoğlu olan akrabamızın katledilişi beni epey etkilemişti. Hayalim üniversite eğitimi sonrası onun yerine geçebilmekti. Sınav tercihlerimi yaptığım sırada rahmetli babam yanıma oturdu ve nereyi yazıyorsun diye sordu. Ankara Bilkent Üniversitesi’nde burslu olarak Endüstri Mühendisliği okumak istediğimi, kendisine hiç bir yük getirmeden bu işi başarabileceğimi söylediğimde halen şu anda bile çalışma odamda bulunan ‘’meşhur köylü şapkasını’’ çıkarıp ders çalıştığım masanın üstüne bırakarak- hayatımın en önemli karalarından birini vermeme sebep olan şu cümlesini hiç unutmam ’’Oğlum sen yeter ki doktor ol, ben şu masadaki şapkayı satar seni yine de okuturum. Kimsenin parasına da muhtaç etmem’’ Çoğumuz aslında bu ve benzer cümleleri büyüklerimizden duymuşuzdur. Okumanın, iyi bir eğitim almanın, ilerde iyi bir meslek sahibi olmanın ne kadar önemli olduğunu bilenler, yaşanacak türlü zorluklara rağmen evlatlarının daha rahat yaşamaları için bu tür zorluklara katlanırlar.
Babamın başındaki şapkasını dahi satarak beni üniversitede okutacağını söylemesi geleceğim ile ilgili tüm tercihlerimi değiştirdi. O gün için bir hekim olmanın ve insanlığa hizmet etmenin, insanların acılarını dindirmenin hatta insanlar için en değerli varlıkları olan çocuklarına şifa sağlamanın bu kadar güzel bir duygu olabileceğini tahmin bile edemezdim. Ama tecrübe başka bir şey tabii. Bugün, ülke olarak, sağlığımızla ilgili önemli bir süreçten geçiyoruz. Corona Belası ile ilgili en riskli çalışanlar grubunda bulunmaktan hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. Hatta ölümü göze alarak bugün terörle mücadele eden askerlerimiz, polislerimiz nasıl bir duygu ve düşünce içerisinde ise ben ve meslektaşlarım da aynı motivasyon ile bu savaşta en önde olmaktan hiç çekinmiyoruz. Türlü eksikliklere rağmen inanın bu mücadelede geride kalmak aklımın ucundan bile geçmiyor. İyi ki doktor olmuşum, iyi ki elimden gelen ne ise onu vermek için işimin başındayım. Ve o gün rahmetli babam iyi ki o şapkayı masaya bırakmış… Nurlar içinde yatsın…

1,291 total views, 1 views today

“İyi ki doktor olmuşum !!!” üzerine 3 yorum.

  1. Kaleminize sağlık… Her ikisine de rahmet diliyorum ,mekanları cennet olsun… İsim de yazsaydınız mi diye düşündüm… İkisi de insanın yüreğine dokunan güzel insanlardı …

  2. Sizi degıl de kardeşiniz Mustafa hocayı tanırım… Kardeşimin eğitiminde çok katkısı ve emeği var… Babanıza ne mutlu bu millete hizmeti dokunan evlatlar yetiştirmiş… Rahmetin en büyükleri ona gitsin inş…. Sizde kolay gelsin….

Bir cevap yazın