Akıl hastanesinde bir hasta kendini tavana baş aşağı asarak; ”Ben ampul oldum” diyor ve kimse de onu indiremiyormuş…
Konu baş hekime intikal eder…
Baş hekim:
“Gidin ona elektirikler kesildi, artık bir işe yaramazsın, in ordan deyin ikna edin..” talimatı vermiş..
Bir süre sonra görevli tekrar baş hekime gelmiş; ” efendim onu ikna ettik inecek,fakat bu kez de etrafında toplananlar, karanlıkta kalacağız diye indirmemize izin vermiyorlar.” (!)
Yorum serbest…
ŞEYTAN’IN HOŞLANMADIKLARI
İnsanın bâzı davranışları, şeytanın feryâd-u figân etmesine ve üzüntüden zayıf düşmesine yol açmaktadır.
Bir gün şeytan, Mescîd-i Haram’ın bir köşesinde bitkin hâlde duruyordu. Resûlullah aleyhisselâtü vesselâm efendimiz ise tavaf etmekteydi. Tavafını tamam ettiğinde İblis’in solgun ve bitkin bir hâlde soluklandığını gördü ve sordu:
– Ey melûn! neden böyle zayıf ve hâlsiz bir durumdasın?
– Senin ümmetin beni bu hâle düşürmüştür.
– Ümmetim sana ne yaptı?
– Ey Allahın Resûlü! Onlarda birkaç haslet var. Ben onlardan bu hasletleri almak için ne kadar çalışsam da yapamıyorum.
– Ümmetimin seni bu kadar üzen hasletleri nelerdir?
Birincisi:
Onların birbirlerine selâm vermeleridir. Selâm Allahın isimlerinden biridir. Selâm verenden Hakk teâlâ her türlü belâ ve sıkıntıyı uzaklaştırır. Allah, selâmın cevabını vereni ise rahmetinin kapsamına alır.
İkincisi:
Birbirleriyle karşılaştıklarında tokalaşmaları, mü-safaha yapmalarıdır. Bunun da o kadar çok sevâbı var ki, onlar birbirlerinden ayrılmadan önce Allah her ikisini de bağışlıyor.
Üçüncüsü:
Yemeğe baş-larken, Bismillâh demeleridir. Bu vesileyle benim o sofraya oturmama ve yemekten ye-meme engel oluyorlar.
Dördüncüsü:
Konuştuklarında, İnşaallah demeleridir. Onlar böylece Allahın kazâsına rızâ gösteriyorlar. Bu yüzden ben de onların işini bozamıyorum, zahmetim boşa gidiyor.
Beşincisi:
Sabahtan akşama kadar onları günaha çekmek için uğraşıyorum. Akşam olduğunda tevbe ediyorlar ve zahmetimi boşa çıkarıyorlar. Allah bu vesileyle onları affediyor.
Altıncısı:
Senin ismini duyduklarında yüksek sesle salevat getirmeleridir. Ben salevatın sevabını bildiğim için yanlarından kaçıyorum. Çünkü o sevabı gör-meye takatim yok.
Yedincisi:
Senin Ehl-i Beytini gördüklerinde onlara sevgi göstermeleridir. Bu ise amellerin en üstünüdür…
Bunun üzerine Peygamber efendimiz Eshâbına dönerek şöyle buyurdu:
“Her kim bu 7 hasletten birine sâhip olursa, Cennet ehlindendir.”
Biraz oradan biraz buradan.
Bu haftalık ta bu kadar.
Takva ile yol yürümek dileğiyle.
Kalın sağlıcakla efendim.
1,118 total views, 2 views today
Kimdir?
1959 Salbaş doğumlu.
Lise mezunu.
Evli.
Biri öğretmen, biri Eczacı 2 kız, Özel şirketlerde çalışan 2 erkek çocuk babası.
Emekli.
Çukobirlikte muamelat memurluğu, Salbaş ve Adana’da esnaflık, bir çok STK’da (Sivil Toplum Kuruluşlarında) yöneticilik, siyasi parti kuruculuğu ve yönetim kurulu üyeliği yaptı.