Mus’ab bin umeyr (r.a) olabilmek

Bilmem nedendir; Mus’ab bin Umeyr (r.a)’ın ismi anıldığı zaman, içimde bir ürperti hali oluşur; duygulanır, onu düşünür, hayallere dalarım. Çünkü onun hayatının her safhasından, bizlerin alması gereken derslerin olduğuna inanırım. Peygamber Efendimizin onun için söylediği sözleri, ona olan yaklaşımını, ona karşı davranışlarını bize de söylenmiş bir nasihat gibi algılarım. Allah’a şükür, Allah’ım bana iki kız çocuğu nasip etti, ona olan sevgimden, ona olan hayranlığımdan dolayı, bir erkek evladım olursa, ismini Mus’ab koymayı hep hayal ederim.

Mus’ab bin Umeyr (r.a) dünyadan ahirete intikal edeli yaklaşık 1400 yıl olmuş. 25 yaşında Müslüman olmuş, 40 yaşında Uhud’da şehit olmuş. Bu 40 yılın sadece 15 yılında iman etmiş. Ama ne 15 yıl… Bu 15 yılda ne ararsan var.

Mesela;

Bizler bugün zengin olmayı, çok malımızın olmasını, çocuklarımıza, torunlarımıza yetecek malımız olsa da, daha fazlası olması için yeri geliyor yalan söylüyoruz, hırsızlık yapıyoruz, faiz yiyoruz, alavereler dalavereler çevirerek mal sahibi oluyoruz.

Mesela;

Güzellik uğruna kuaför salonundan, fitness salonuna, estetik ameliyatından, lazer tedavisine imkânlar doğrultusunda ne varsa onu yapıyoruz. Mal sevgisi, çocuk sevgisi, güzel görünme arzusu her şeyin önüne geçmiş, kurtulamıyoruz.

Mus’ab bin Umeyr (r.a)’da bu saydıklarımın hepsinden ziyadesiyle vardı. O Mekke’nin en zengin ailelerinden birinin oğluydu. Allah’ın yaratırken, güzel yarattığı simalardan biriydi. Ailesi onu el üstünde tutar, istediği her şey o günün şartlarında hemen olurdu. Onu görenler, onun güzelliğine hayran kalır; Mekke’nin genç kızları derinn derin bir “Aah!” çekerek, “Şu Abdurrahman oğullarının genç ve yakışıklı oğluyla ben evlenebilsem” diye hayaller kurarlardı.

Ama Mus’ab bin Umeyr (r.a) hayatının en güzel çağında, bugün bizlerin belki de hayalini kurduğumuz bir hayatın içinde, 25 yaşında, Allah Resul’ünün huzuruna gelip, iman ettikten sonra, bizlere dedi ki;

Eyy 21.Yüzyılın Müslüman’ları…

– Günü geldiğinde, Hz Ebu Bekir (r.a) gibi olacaksın, malını mülkünü Allah yolunda feda edeceksin, Peygamberinin güzünü güldüreceksin.
– Günü geldiğinde, ahlakı ayaklar altına alan, çocuklarımızı ahlaksızlığa özendiren dizilerin, yarışma programlarının, karşısında Züleyha’nın karşısındaki Hz.Yusuf gibi olacaksın.
– Günü geldiğinde, Allah yolunda yürürken tek başına da kalsan, korkmayacaksın, Malazgirt’te kendilerinden beş kat daha büyüklüğündeki Bizans ordusunu perişan eden Sultan Alparslan’a bakacaksın.
– Günü geldiğinde, evladına karşı Şeyhül İslam Ebu Suud olacaksın, Sultan Selim’e “Karıncayı bile incitmeyeceksin” diye not bıraktığı gibi, sende evladına, Müslümanları hiçbir zaman incitmemeyi vasiyet edeceksin.
– Günü geldiğinde, nasıl Uhud’da Mus’ab bin Umeyr İslam’ın sancağını yere düşürmedi, sen de 21. yüzyılda Ömer Halisdemir olacaksın, İslam’ın sancağını yere düşürmeyeceksin.
diyordu Mus’ab bin Umeyr (r.a).

1,052 total views, 1 views today

Bir cevap yazın